Hevesimi kaybettim
Kocaeli Rallisi’nde Mk2 Escort ile katılacağım. Motoru yapıldı, yarıştan iki gün önce, benim vaktim olmadığı için perşembe günü Parkur Racing ekibi testlerini yapacak. Ben de starta giderken kullanarak test ederim! Her zamanki gibi bir Kocaeli Rallisi olmasını bekliyorum. Tek farkı servis alanı Körfez Yarış Pisti’nde olacak. Programa pek bakmadım, zaten historik durumundan dolayı keyfim de yok. Benim için keyifsiz bir yarış, öylesine gideceğim. Bir amaç, bir gaye yok. Kocaeli’nde tek hedefim finiş görmek. Keyifsizliğim rekabetsizlikten. Rekabet olmayan yerde başka ne olur ki tabii ki keyifsiz olur. Ben her zaman gidebildiğim kadar giderim. Kim ne yapıyor diye bakmıyorum. Ama, her zaman olduğu gibi Kocaeli’nde de Mk2’mi zorlarım.
Yarış hafta sonu yağmur olmazsa daha güzel olur. Toprak gayet güzel biraz nemlendi, fazla toz kalkmaz, hava durumu 18-19 derece olacak gösteriyor. Historikte malum nedenden dolayı rekabet yok, sıfır! Historikte kimsenin katılmamasından dolayı Eskişehir Rallisi’nden sonra yarışma hevesimi kaybettim, zevksiz gelmeye başladı. Seneye ne yaparım bilmiyorum. Parkur’a ve servisteki arkadaşlara bir gönül borcum var olduğu için bu sezon bitine kadar yarışacağım. Önümüzdeki sezon için ise rahmetli Renç’in Galant R4’ünü yetiştireceğiz ama sezon yapmayı düşünmüyorum. Galant şu anda demonte vaziyette, her şeyi geldi ve Parkur’da birleştirilecek. Ben klasik otomobilleri seviyorum. Galant, rahmetli Renç’in otomobiliydi, yeni baştan yaratmak istedik.
Benim bu kadar serzenişim ne yazık ki kimseyi hareketlendirmiyor. Historik’e ilgi az, bu bir gerçek. Bunun sebeplerinin birincisi historik otomobillerin maliyetinin son spec yarış otomobillerinden daha fazlaya çıkıyor olması. İkincisi ise historik yapacak arkadaşların belli bir yaş sınırını geçmiş olması. Historik, normal bir ralli mesafesinde yapılıyor. TRŞ’de gençler son spec otomobiller ile ne kadar mesafede yarışıyorlarsa, historikte ben de aynı mesafe geçiyorum. Eskiden, ralli iki lup ise historikte bir lup yapılıyordu, yani ‘ihtiyarlara’ göreydi. Şimdi ise ihtiyarlara göre değil, ‘gençlere’ göre. Bugünkü şekilde yarışan da otomobili de yoruluyor.
Bugüne kadar start aldığım yarış sayısını bilmiyorum, saymadım ama 100’ü geçmiştir. İlk, 1976 Boğaziçi Rallisi’nde start aldım. Arada bir 14 sene kadar küstüm ve bıraktım, seyretmeye dahi gitmedim. Bizim camiamız malum, küstürecek adam çok! Bir de eskiden şampiyon olan rakiplerin otomobilleri çok üst düzeydeydi. Onlarla bizlerin Anadol veya 131 ile rekabet etme şansımız yoktu. Kariyerimde üç kez Türkiye Rallikros şampiyonluğu, bir de şampiyon olmak üzere iken bıraktığım sezon var. Genç rakiplerim bir araya gelip karşıma geldiler, ‘seni geçemiyoruz, sen gereğini yaparsın’ dediler. O sezon son yarışa girmedim. Başkası şampiyon oldu. Krostan başka rallide 2009 İstanbul Historik Ralli Şampiyonluğum var. 2012’de ise Türkiye Historik Ralli Şampiyonu olmuştum, bu sene rallide ikinci şampiyonluğum ama benim için ilk defa bu kadar zevksiz bir şampiyonluk olacak. Diğerlerinin hepsi çok güzeldi, rekabetler dişe diş, kana kandı! Mücadele vardı, zevk vardı. Bu yıl zevksiz ve hiçbir şey yok. | 1 Ekim 2024 : 13.30
